![](https://www.izmirpsikiyatrist.com/wp-content/uploads/2015/02/image-7.jpg)
Obsesif Kompulsif Bozukluk ya da Saplantı Zorlantı Bozukluğu
Anksiyete bozuklukları içinde kabul edilen Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) yakın zamanda çıkan sınıflandırma sistemi olan DSM-5’te kendisine ayrı bir kategoride yer bulmuştur. Bununla birlikte halen bir çok uzman anksiyete bozuklukları içinde OKB’den söz eder. Temel özelliği akıldan atılmak istenmesine rağmen atılamayan ve tekrarlayan anlamsız düşünceler ve/veya anksiyete yaratan bu düşünceleri azaltmak amacıyla yapılan davranışlardır (nadiren düşünceler). Kirlilik düşünceleri ve yıkanma, el yıkama sık görülen OKB belirtilerindendir. Bazı hastalarda ağzından yanlış bir şey kaçırma, küfretme şeklinde takıntılar görülebilir. Eşyaları sıraya dizme, belirli hareketleri belirli adeta ritüel tarzında tekrarlama kompülsyonlar arasında sayılabilir. Burada herhangi bir düşünce ya da davranış obsesyon ya da kompülsyon olabilir. Dikkat edilmesi gereken eğer düşünce istenmeden geliyorsa obsesyondur, davranış ya da düşünce bu obsesyonu azaltma amacı güdüyorsa kompülsiyondur. Elbette burada pratik amaçlarla basitleştiriyoruz. Bazen obsesyon ile şizofreni belirtisi olan sanrı arasında ince bir çizgi vardır.
Obsesif Kompulsif Bozukluk antidepresan adı verilen ilaçlarla tedavi edilir. Birçok hasta ilaçların isimlendirmesi nedeniyle kafası karışabiliyor. Bu ilaçlar antidepresan olarak isimlendirilseler de aslında aynı zamanda güçlü şekilde anksiyeteyi de tedavi ederler. Ancak OKB tedavisinde çok daha yüksek dozda kullanılırlar ve etki etmeleri için çok daha uzun bir süre düzenli olarak kullanılmaları gerekir. Tedavide sık yapılan bir hata düşük dozda kısa süre kullandıktan sonra işe yaramadığı düşünülerek ilaç ya da doktor değiştirmektir.